
Aort Damarı (Aort Diseksiyonu) Neden Yırtılır?
Aort damarı yırtılması, her geçen saat %1 oranında ölüm riskini artıran ciddi bir acil durumdur. Dünya çapında milyonda 5 ila 30 kişide görülen bu durum, vakaların yaklaşık %40'ında ani ölümle sonuçlanmaktadır. Bu sebeple, Aort damarı sağlığı hakkında bilgi sahibi olmak, hayat kurtarıcı olabilmektedir.
Aort diseksiyonu, aort damarının iç katmanının yırtılması sonucu kanın damar duvarı boyunca akarak ikinci bir kanal oluşturması durumudur. Genellikle 40 yaş üzerindeki hipertansiyon hastalarında daha sık rastlanan aort damarı yırtılması, erkeklerde kadınlara oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Türkiye'de ise her yıl yaklaşık 350 kişi bu rahatsızlıkla karşı karşıya kalmaktadır. Bu yazımızda, aort damarının neden yırtıldığını ve kimlerin risk altında olduğunu detaylı olarak inceleyeceğiz.
Aort Damarı Nedir?
Vücudumuzdaki en büyük atardamar olarak bilinen aort damarı, kalpten pompalanan oksijenli kanı tüm organlarımıza ve dokularımıza taşıyan hayati bir yapıdır. Kalbin sol karıncığından (ventrikülünden) çıkan bu dev damar, baston biçimli bir eğri oluşturarak vücudumuza yayılmaktadır.
Peki aort damarı nerde bulunur? Bu önemli damar, kalbin sol karıncığından başlayarak önce yukarı doğru uzanmaktadır. Ardından aşağıya kıvrılmakta ve göğüs boşluğundan geçerek karın bölgesine inmektedir. Karın bölgesine ulaştığında, bel omurgası hizasında ikiye ayrılarak bacaklara kadar uzanmaktadır. Bu anatomik yol sayesinde, vücudun her noktasına oksijenli kan ulaştırabilmektedir.
Aort damarı üç farklı tabakadan oluşmaktadır.
- En içte intima (iç tabaka)
- Ortada media (orta tabaka)
- En dışta adventisya (dış tabaka)
Özellikle orta tabakada bulunan elastik ve kollajen lifler, damarın her kalp atışında genişleyip eski haline dönebilmesini sağlamaktadır Bu elastik yapısı sayesinde kan basıncını düzenlemektedir. Ayrıca, kanın tek yönlü ilerlemesine de yardımcı olmaktadır.
Yapısal olarak ise dört ana bölümden oluşmaktadır.
- Çıkan aort (kalpten çıkan kısım)
- Arkus aorta (kıvrımlı kısım)
- İnen aort
- Abdominal aort (karın bölgesindeki kısım)
Çıkan aorttan kalbi besleyen koroner damarlar çıkarken, arkustan beyin ve kollara giden arterler ayrılmaktadır. İnen aorttan omuriliğe, abdominal aorttan ise karın organlarına ve bacaklara kan sağlayan dallar çıkmaktadır.
Aort Damarı Neden Yırtılır?
Kalbin sol karıncığından çıkan aort damarının yırtılması, damarın iç tabakasındaki (intima) bir yaralanma sonucu oluşur. Bu yırtık, kanın damar duvarının tabakaları arasında akmasına yol açarak tabakaları birbirinden ayırır. Bu durum tıp dilinde aort diseksiyonu olarak adlandırılmaktadır.
Başlıca Nedenleri
- Kontrolsüz Hipertansiyon: En yaygın sebeptir. Sürekli yüksek tansiyon, damar duvarını zayıflatarak yırtılmaya yol açmaktadır.
- Ateroskleroz (Damar Sertliği): Damar elastikiyetini azaltarak diseksiyon riskini artırmaktadır.
Genetik ve Bağ Dokusu Hastalıkları
- Marfan sendromu
- Ehlers-Danlos sendromu
- Turner sendromu
- Biküspit aort kapağı gibi doğumsal kalp anomalileri
Travmatik ve Diğer Risk Faktörleri
- Trafik kazası, göğüs travması
- Ani ağırlık kaldırma
- Kokain, ekstazi gibi uyuşturucular
- Hamilelikteki hormonal değişiklikler
Aort Genişlemesi (Anevrizma)
Aort çapının normalin %50'sinden fazla genişlemesine anevrizma denir. Çap büyüdükçe yırtılma riski artmaktadır. En sık karın bölgesinde görülmektedir.
Diğer Risk Faktörleri
Sigara ve kontrolsüz alkol tüketimi, damar sağlığını olumsuz etkileyerek aort damarının dayanıklılığını azaltmaktadır. Önceden geçirilen kalp ameliyatları, aort kapağı hastalıkları ve damar iltihabı (vaskülit) da diseksiyon riskini artıran diğer faktörlerdir.
Yaş ve cinsiyet de önemli risk faktörleridir. Aort diseksiyonu özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde kadınlara kıyasla iki kat daha fazla görülmektedir. Ayrıca, hastaların yalnızca %7'si 40 yaşından genç olup, vakaların çoğu 50-70 yaş aralığındaki orta ve ileri yaşlı kişilerde görülmektedir. Yaş ilerledikçe damarların esnekliği azalmakta ve bu durum yırtılma riskini artırmaktadır.
Ailede aort diseksiyonu öyküsü olanlar, genetik yatkınlık nedeniyle daha yüksek risk taşırlar. Aile geçmişi, diseksiyonun erken yaşta görülme olasılığını da artırabilmektedir.
Aort diseksiyonu, erken teşhis ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen ciddi bir damar hastalığıdır. Bu sebeple, risk faktörlerinin bilinmesi ve kontrol altına alınması hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, göğüs veya sırt bölgesinde aniden başlayan, yırtılır tarzda şiddetli ağrı hissedildiğinde vakit kaybetmeden tıbbi yardım alınmalıdır. Ayrıca, aort damarı sağlığı hakkında bilinçlenmek ve risk faktörlerini kontrol altında tutmak, bu ciddi durumla karşılaşma olasılığını azaltacaktır.