Doç. Dr. Kahraman Coşansu
İnme: Nedir, Neden Olur, Belirtileri Nelerdir?

İnme: Nedir, Neden Olur, Belirtileri Nelerdir?

Dünyada her yıl 20 milyonun üzerinde inme vakası gerçekleşiyor ve yaklaşık 8 milyon kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Ülkemizde inme, kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, sakatlık nedeniyle kayıplarda tüm hastalıklar arasında üçüncü sırayı alıyor.

Bu yazımızda, inme hakkında bilmeniz gereken tüm detayları, nedenlerini, türlerini ve belirtilerini ayrıntılı olarak ele alacağız. Bu bilgiler sayesinde kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için gerekli adımları atabilirsiniz.

İnme Nedir?

İnme, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını engelleyen, beyine giden kan akışının ani şekilde kesilmesi sonucu oluşan ciddi bir sağlık sorunudur. Tıp dilinde "serebrovasküler hastalık" olarak da adlandırılan bu durum, beyin damarlarında meydana gelen tıkanıklık veya kanama sonucunda ortaya çıkar. Beyin hücreleri, oksijen ve besin alamadığı için dakikalar içinde ölmeye başlar. Bu süreç kalıcı beyin hasarına, uzun süreli engellere veya ölüme yol açabilmektedir.

İnme nedir sorusunun teknik cevabı, beyni besleyen kan damarlarının yırtılması, tıkanması veya pıhtı atması nedeniyle beyin dokusunun hasar görmesidir. Bu hasarın bir sonucu olarak el, kol, yüz veya bacaklarda duyu, güç ve istemli hareket kaybı meydana gelir ki bu durum "felç" olarak adlandırılmaktadır. İstatistiklere göre, inme belirtileri kalıcı olabilmektedir. En fazla fonksiyon kaybına yol açan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Türkiye’de ise yaşam kalitesini en çok etkileyen hastalıkların başında gelmektedir. TÜİK verilerine göre 2015-2017 yılları arasında yılda ortalama 35.000-40.000 kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Yaşlanan nüfus ve yaşam tarzı değişimleri nedeniyle bu sayının ilerleyen yıllarda artması beklenmektedir.

Neden Olur?

Risk faktörleri, değiştirilebilen ve değiştirilemeyen faktörler olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Her ikisi de beyin damarlarındaki tıkanma veya kanama riskini artırabilmektedir. Bu da beyindeki hasara yol açar.

  • Yaş: 55 yaşından sonra her 10 yılda bir inme riski iki katına çıkar.
  • Cinsiyet: Erkeklerde daha genç yaşta görülme olasılığı fazladır, ancak kadınlarda ölüm oranı daha yüksektir.
  • Irk: Bazı etnik gruplarda (örneğin Afrikalı kökenlilerde) risk daha yüksektir.
  • Aile öyküsü: Ailesinde inme öyküsü olan bireylerde risk artar.
  • Hipertansiyon: En önemli değiştirilebilir risk faktörüdür ve hem iskemik hem de hemorajik için tehlikelidir.
  • Diyabet: Kan şekeri yüksekliği, damar sağlığını bozarak riski yaklaşık 6 kat artırabilir.
  • Kalp hastalıkları: Özellikle ritim bozuklukları (örneğin atriyal fibrilasyon), pıhtı oluşumunu tetikleyerek inmeye yol açabilmektedir.
  • Yüksek kolesterol: Damar duvarlarını zayıflatır ve plak oluşumuna neden olarak riski yükseltir.
  • Sigara kullanımı: Kan basıncını artırır, damarları daraltır ve kanın pıhtılaşma eğilimini artırır.
  • Ağır alkol tüketimi: Kan basıncını yükselterek ve kalp ritmini bozarak riski artırır.

Yaşam tarzı faktörleri arasında:

  • Hareketsiz yaşam
  • Obezite (aşırı kilo)
  • Sağlıksız beslenme alışkanlıkları
  • İşlenmiş gıda tüketimi

Birden fazla risk faktörünün bir arada bulunması, birbirlerinin etkisini katlanarak artırdığını unutmamak gerekir. Ancak, değiştirilebilir risk faktörlerinin fazlalığı, belirtileri ortaya çıkmadan önce hastalığın %90 oranında önlenebilir olduğunu göstermektedir.

İnme: Nedir, Neden Olur, Belirtileri Nelerdir?

İnme Türleri Nelerdir?

Tıp biliminde iki ana kategoride incelenir: iskemik ve hemorajik. Tüm inme vakalarının yaklaşık %87'sini iskemik inmeler oluşturmaktadır. %10-13'ünü hemorajik inmeler ve %3'ünü ise subaraknoid kanamalar oluşturmaktadır.

İskemik inme, beyne kan taşıyan damarların tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bu tıkanıklığın nedeni genellikle bir kan pıhtısı veya damarların daralmasıdır. İskemik inmeler kendi içinde iki alt türe ayrılmaktadır:

  • Trombotik İnme: Beyne kan taşıyan damarlarda doğrudan oluşan kan pıhtısı (trombüs) nedeniyle gerçekleşir. Bu tip genellikle yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve ateroskleroz hastalarında görülmektedir.
  • Embolik İnme: Bu türde pıhtı, vücudun başka bir yerinde (çoğunlukla kalpte) oluşur. Kan dolaşımıyla beyin damarlarına taşınarak tıkanıklığa yol açar. Atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları bu risk faktörünü artırır.

Diğer yandan, hemorajik inme beyindeki kan damarlarının yırtılması veya patlaması sonucu meydana gelir. İskemik inmeye göre daha az görülse de ölümcül olma olasılığı daha yüksektir. Hemorajik inmeler de iki alt kategoriye ayrılmaktadır:

  • İntraserebral Kanama: Beyin dokusunun içinde bir kan damarının patlaması ve kanın beyin dokusuna sızması ile oluşur. Bu durum doğrudan beyin dokusuna zarar verir.
  • Subaraknoid Kanama: Beyin ve beyin zarları arasındaki boşlukta meydana gelen kanamadır. Genellikle anevrizma veya arteriovenöz malformasyon gibi damar anomalilerinden kaynaklanır.

Ayrıca, bir de geçici iskemik atak (TIA) olarak adlandırılan "mini inme" vardır. TIA, beyne olan kan akışının geçici olarak kesilmesi sonucu oluşur. Belirtileri genellikle 24 saat içinde kendiliğinden kaybolur. Bununla birlikte, TIA ciddi bir inme riskinin habercisi olabilmektedir ve mutlaka ciddiye alınmalıdır.

Belirtileri Nelerdir?

Çoğunlukla aniden ortaya çıkar ve hızlı müdahale hayat kurtarabilir. Bu belirtileri tanımak, beyin hücrelerinin kalıcı hasarını önlemede kritik önem taşır.

Bir kişide ani olarak şu belirtilerden biri veya birkaçı görüldüğünde hemen tıbbi yardım istenmelidir:

  • Yüzde kayma veya asimetri (özellikle gülümseme sırasında)
  • Konuşmada bozulma, peltek konuşma veya konuşulanları anlamada güçlük
  • Vücudun bir tarafında, özellikle kol ve bacakta ani güçsüzlük veya uyuşma
  • Tek veya her iki gözde görme değişiklikleri, çift görme veya ani görme kaybı
  • Ani, şiddetli baş ağrısı
  • Denge kaybı, koordinasyon sorunları
  • Baş dönmesi, ani düşme veya bayılma

Uzmanlar, belirtilerini hızlıca tanımak için FAST adı verilen basit bir test öneriyor. FAST, İngilizce "Face" (Yüz), "Arms" (Kollar), "Speech" (Konuşma) ve "Time" (Zaman) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Şüpheli durumda kişiden gülümsemesini isteyin. Yüzünün bir tarafı düşükse, kollarını kaldırmasını isteyin. Bir kol düşüyorsa ve konuşması anlaşılmıyorsa zaman kaybetmeden 112'yi arayın.

İnme için "altın saat" olarak adlandırılan ilk 60 dakikada müdahale edilmesi, iyileşme şansını önemli ölçüde artırır. Uzun vadeli sakatlık riskini azaltır. Ayrıca, belirtilerin bazıları 24 saat içinde kendiliğinden düzelebilmektedir. Bu durum "geçici iskemik atak" olarak adlandırılmakta ve ciddi bir inmenin habercisi olabilmektedir. Bu nedenle, belirtiler geçse bile mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır.

Sonuç olarak, inme belirtilerini tanımak ve hızlı davranmak, tedavinin başarısını belirleyen en önemli faktördür. Öğrendiğimiz bilgiler ışığında, bu ciddi sağlık sorununun erken teşhisinin hayat kurtardığını açıkça görebiliriz. Beyin damarlarındaki tıkanma veya kanama sonucu oluşan inme, hızlı müdahale edilmediği takdirde kalıcı beyin hasarına yol açabilmektedir. Unutmayalım ki, inme tedavisinde her dakika değerlidir ve "Zaman = Beyin" prensibi her zaman akılda tutulmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

İskemik inme, tüm inme vakalarının yaklaşık %87'sini oluşturur. Bunun en yaygın nedeni ise aterosklerozdur. Damarlarda biriken plaklar daralmaya yol açar ve beyne giden damarlarda ani bir pıhtı oluşumu iskemik inmeye neden olabilmektedir.

Genellikle aniden ortaya çıkar. Bunlar arasında yüzde asimetri, konuşma bozukluğu, vücudun bir tarafında güçsüzlük, görme problemleri, şiddetli baş ağrısı ve denge kaybı sayılabilmektedir. FAST yöntemi (Yüz, Kollar, Konuşma, Zaman) belirtileri hızlıca tanımak için kullanılmaktadır.

İyileşme süreci hastadan hastaya değişiklik gösterir. Bazı hastalarda belirtiler günler veya haftalar içinde düzelirken, ağır vakalarda bu süreç aylar alabilmektedir. İlk bir yıl içinde hızlı bir iyileşme görülebilmekte, ancak bir yıldan sonra iyileşme daha yavaş ilerler.

Hipertansiyon kontrolü, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve sigarayı bırakmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Ayrıca, diyabet ve kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkların düzenli takibi ve tedavisi de risk azaltımında etkilidir.

Şüphe durumunda zaman kaybetmeden 112'yi aramak hayati önem taşır. "Zaman = Beyin" prensibi akılda tutulmalıdır ve ilk 60 dakika içinde müdahale edilmelidir. Bu, iyileşme şansını artırır ve uzun vadeli sakatlık riskini azaltır.

Hastalıklar, Tedavi ve Tanı için İletişime Geçiniz. İletişim

Bizi Arayın

Randevu Al

WhatsApp

Randevu Al