Doç. Dr. Kahraman Coşansu
Periferik Damar Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Periferik Damar Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Periferik Damar Hastalığı kollar, bacaklar, kafa ve organlara kan taşıyan arterlerde ateroskleroza bağlı olarak plak oluşumlarının yol açtığı ciddi bir sağlık sorunudur. Bu hastalık tüm arterleri etkileyebilir ancak en yaygın olarak bacaklara giden arterlerde görülmektedir. Genelde orta ve ileri yaşlarda karşımıza çıkmasına rağmen, son zamanlarda genç yaş grubunda da görülmeye başlamıştır.

Periferik Damar Hastalığı Nedir?

Vücudumuzda kalp dışındaki atardamar sisteminde gelişen daralma ve tıkanıklıklar sonucunda oluşan yavaş ve ilerleyici bir dolaşım bozukluğuna Periferik Damar Hastalığı denir. Bu hastalık, damar duvarlarında kireç ve yağ tabakalarının birikmesiyle önce damarın iç boşluğunu daraltır. Daha sonra hastalığın ilerlemesiyle tamamen tıkanıklık meydana getirir. Damar sertliğine (ateroskleroz) bağlı olarak gelişen bu durumda, plak adı verilen yapılar yağ, kolesterol, kalsiyum, lifli doku ve kandaki diğer maddelerden oluşur.

Periferik ne demek sorusuna yanıt olarak; kalpten pompalanan kanı diğer tüm doku ve organlara (beyin, bacak, kol, karın içindeki tüm organlar) götüren atardamarlara yani arterlere genel olarak 'periferik arter' denir. Periferik damar hastalığı belirtileri genellikle bacaklarda görülmektedir. Çünkü bu hastalık en sık bacak damarlarında ortaya çıkar. Bununla birlikte şah damarları (karotis arter), kol damarları ve iç organ damarlarında da bu hastalık gelişebilmektedir. Hastaların yaklaşık %95'inde sebep ateroskleroz olup, erkeklerde kadınlardan 5 kat daha fazla görülmektedir.

Özellikle belirtilmesi gereken bir nokta, Periferik Damar Hastalığı hastalarının %40-60'ında eşlik eden Koroner Arter Hastalığı varken, %25-50'sinde eşlik eden Serebrovasküler Hastalık bulunmasıdır. Ayrıca yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Yaşlı popülasyonda %12-20 arasında değişmektedir. Hastalığın evreleri asemptomatik (belirti vermeyen) dönemden başlayıp, efor ağrısı, istirahat ağrısı ve nihayet nekroz veya gangrene kadar ilerleyebilmektedir. Periferik damar hastalığı tedavisi için erken teşhis hayati önem taşır. Çünkü hastalık ilerledikçe kalıcı hasar riski artar. Bu dolaşım bozukluğu, bir damardaki daralma, tıkanma veya spazmlar nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Tüm sistemleri etkileyerek inme gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.

Periferik Damar Hastalığı Belirtileri ve Evreleri Nelerdir?

İlk aşamalarında genellikle belirti vermeyen Periferik Damar Hastalığı, zamanla kademeli olarak ilerleyen ve çeşitli belirtilerle kendini gösteren ciddi bir rahatsızlıktır. Hastalığın temel belirtisi, özellikle bacak damarlarında görülen ve "klodikasyon" olarak adlandırılan, eforla oluşan bacak ağrılarıdır. Yürüme ya da merdiven çıkma gibi aktivitelerden sonra bacaklarda ağırlık hissi, kalça ya da baldırlarda ağrılı kramplar yaşanır. Bu ağrılar da dinlenmekle geçer.

Belirtileri arasında ayrıca şunlar bulunmaktadır:

  • Bacaklarda uyuşukluk ve güçsüzlük
  • Baldır kaslarında zayıflama ve incelme
  • Bacaklar ve ayaklarda soğukluk hissi
  • Ayaklarda renk değişikliği (solukluk, morarma)
  • Ayak tırnaklarında kalınlaşma ve bacak kıllarında dökülme
  • İyileşmeyen yaralar ve ileri evrelerde kangren

Hastalık ilerledikçe ağrının oluştuğu mesafe kısalır ve şiddeti artar. Bununla birlikte, çok iyi kollateral damar gelişimi olan hastalarda uzun süre belirti görülmeyebilmektedir.

Periferik Damar Hastalığı genellikle 4 veya 5 evrede sınıflandırılmaktadır. İlk evre, hastaların yaklaşık %75'inde görülen asemptomatik (belirti vermeyen) dönemdir. İkinci evrede, efor ağrısı (klodikasyon) ortaya çıkar ve bu evre kendi içinde ağrının görüldüğü mesafeye göre alt kategorilere ayrılmaktadır. Üçüncü evrede, artık istirahat halindeyken bile ağrı oluşur. Bu durum özellikle geceleri sırt üstü uzanıldığında şiddetlenir. Son evrede ise nekroz veya gangren gelişir.

Periferik Damar Hastalığının Nedenleri ve Risk Faktörleri

Periferik Damar Hastalığı temelde bir damardaki daralma, tıkanma veya spazmlar nedeniyle ortaya çıkan yavaş ve ilerleyici bir dolaşım bozukluğudur. Hastaların yaklaşık %95'inde temel neden ateroskleroz, yani damar sertliğidir. 50 yaş üzerindeki erkeklerin %5-15'inde şikayete yol açmayan damar hastalığı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, damar duvarının iltihabi hastalıkları, romatizmal hastalıklar, doğuştan gelen kan hastalıkları veya pıhtılaşma bozuklukları da bu hastalığa neden olabilmektedir.

Ayrıca periferik arter hastalığının diğer nedenleri arasında;

  • Kan pıhtısı oluşumu
  • Diyabetin neden olduğu damar hasarı
  • Atardamar iltihabı
  • Enfeksiyonlar (özellikle salmonelloz ve sifiliz)
  • Yapısal kusurlar
  • Çeşitli yaralanmalar
  • Fibromusküler displazi
  • Radyasyona maruz kalma
  • Nörofibromatozis
  • Bazı doğumsal anomaliler

Periferik Damar Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Hastalık gelişiminde rol oynayan belirli risk faktörleri vardır. Bunlar değiştirilebilir ve değiştirilemez faktörler olarak ikiye ayrılır. Değiştirilemez risk faktörleri arasında:

  • İleri yaş (erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş üstü)
  • Erkek cinsiyet (erkeklerde yaklaşık 5 kat daha fazla görülür)
  • Aile öyküsü
  • Genetik yatkınlık

Özellikle daha ciddi ve erken başlangıçlı hastalıkla ilişkili olan değiştirilebilir risk faktörleri ise şunlardır:

  • Sigara kullanımı (en önemli risk faktörlerinden biri)
  • LDL-kolesterolün (kötü) yüksek ve HDL-kolesterolün (iyi) düşük olması
  • Şeker hastalığı (diyabet)
  • Yüksek kan basıncı (hipertansiyon)
  • Obezite
  • Yetersiz fiziksel aktivite
  • Düzensiz ve yağlı beslenme
  • Kronik böbrek yetersizliği
  • Alkol tüketimi

Periferik ne demek sorusuna yanıt olarak; kalbin dışındaki bölgelerde gerçekleşen dolaşım sorunlarını ifade eder. Özellikle sigara kullanımı, şeker hastalığı ve hipertansiyon bir arada bulunduğunda, periferik damar hastalığı tedavisi gecikirse hastalık çok daha erken yaşlarda başlayabilmektedir. Daha hızlı ilerleyerek uzuv kaybı gibi ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle risk faktörlerini kontrol altına almak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak büyük önem taşır.

Tedavisi ve Korunma Yolları

Periferik Damar Hastalığı tedavisinde temel olarak iki ana hedef vardır. Kalp-dolaşım olayları riskini azaltmak ve yürürken oluşan ağrıları hafifleterek yaşam kalitesini artırmak. Tedavi, hastalığın evresine, darlığın derecesine ve hastanın genel durumuna göre şekillendirilmektedir.

Öncelikle risk faktörlerinin azaltılması tedavinin ilk basamağıdır. Sigara kullanımı mutlaka bırakılmalıdır, dengeli beslenme düzeni oluşturulmalıdır ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Özellikle haftada en az 3 gün, 30-60 dakikalık yürüyüş programları önerilmektedir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kolesterol düzeylerinin kontrol altına alınması da son derece önemlidir.

Periferik damar hastalığı tedavisi üç ana başlık altında incelenmektedir:

  • Tıbbi Tedavi: Hastaların çoğunda ilk tercih edilen yöntemdir. Damar genişletici ilaçlar (silostazol gibi), kan sulandırıcılar (aspirin, klopidogrel), kolesterol düşürücüler ve gerektiğinde antihipertansif ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedavi en az 6 ay süreyle uygulanır ve hastanın şikayetlerinde azalma sağlanırsa devam edilmektedir.
  • Endovasküler Tedavi: İlaç tedavisine yanıt alınamayan durumlarda tercih edilmektedir. Anjiyografik yöntemlerle damar içine ulaşılarak balon anjiyoplasti, stent yerleştirme veya aterektomi (damar tıraşlama) işlemleri uygulanır. Periferik arter hastalarının yaklaşık %90'ı bu yöntemle tedavi edilebilmektedir.
  • Cerrahi Tedavi: Endovasküler yöntemlerin başarısız olduğu veya uygulanamadığı durumlarda bypass cerrahisi veya endarterektomi (plak temizleme) işlemleri yapılmaktadır. İleri evredeki yaygın nekroz ve kangren durumlarında ise ampütasyon gerekebilmektedir.

Bu hastalıktan korunmanın en etkili yolları şunlardır:

  • Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıkları edinmek
  • Düzenli fiziksel aktivite yapmak
  • Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak
  • İdeal kiloya ulaşmak ve korumak
  • Yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kolesterol düzeylerini kontrol altında tutmak

Bununla birlikte, ailesinde damar hastalığı öyküsü olan 65 yaş üstü kişilerin, herhangi bir şikayet olmasa bile düzenli olarak kontrol edilmesi önerilmektedir. Erken tanı ve uygun tedavi ile periferik damar hastalığı belirtileri kontrol altına alınabilmektedir. Böylelikle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Periferik damar hastalığının en belirgin belirtisi, özellikle yürüme veya merdiven çıkma gibi aktiviteler sırasında bacaklarda ortaya çıkan ağrı ve kramplardır. Bu semptom "klodikasyon" olarak adlandırılmakta ve genellikle dinlenmeyle geçmektedir.

Periferik damarlar, kalp dışındaki tüm vücut bölgelerine kan taşıyan atardamarlardır. Bunlar beyin, kollar, bacaklar ve karın içi organlar gibi vücudun çeşitli bölgelerine kan iletimini sağlar.

Diğer belirtiler arasında bacaklarda uyuşukluk ve güçsüzlük, baldır kaslarında zayıflama, ayaklarda soğukluk hissi, cilt renginde değişiklikler, tırnaklarda kalınlaşma ve bacak kıllarında dökülme sayılabilmektedir. İleri evrelerde iyileşmeyen yaralar ve kangren de görülebilir.

Hastalıktan korunmak için sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigarayı bırakma, ideal kiloya ulaşma ve koruma, yüksek tansiyon, diyabet ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutma gibi önlemler alınabilmektedir.

Tedavi yöntemleri arasında tıbbi tedavi (ilaçlar), endovasküler tedavi (anjiyoplasti, stent yerleştirme) ve cerrahi tedavi (bypass, endarterektomi) bulunmaktadır. Tedavi, hastalığın evresine ve hastanın durumuna göre belirlenir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri ve risk faktörlerinin kontrolü de tedavinin önemli bir parçasıdır.

Hastalıklar, Tedavi ve Tanı için İletişime Geçiniz. İletişim

Bizi Arayın

Randevu Al

WhatsApp

Randevu Al