Doç. Dr. Kahraman Coşansu
Anjiyografi Türleri Arasındaki Farklar Nelerdir?

Anjiyografi Türleri Arasındaki Farklar Nelerdir?

Anjiyografi Türleri, damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde kritik öneme sahiptir. Kalp damar sistemi, vücudun yaşam merkezi olduğundan, anjiyografi ile erken teşhis hayati değer taşır. Bu yöntem, damar yapısının detaylı olarak görüntülenmesini sağlar ve olası tıkanıklıkların yerini belirler.

Kardiyologlar, her anjiyografi türünün farklı endikasyon ve teknik özellikler taşıdığını belirtmektedir. Klasik, tomografik ve manyetik rezonans tabanlı yöntemler arasında seçim hastanın yaşı, risk profili ve klinik duruma göre yapılmaktadır. Bu farkların doğru değerlendirilmesi, tanı başarısını ve tedavi etkinliğini doğrudan etkiler.

Anjiyografi Nedir ve Neden Yapılmaktadır?

Anjiyografi, damar içi yapıları görüntülemek için uygulanan invaziv bir tanı yöntemidir. Bu işlem sırasında kontrast madde damar içine verilerek damar akışı radyolojik olarak izlenmektedir. Çoğu durumda lokal anestezi altında, hastanın bilinci açık şekilde gerçekleştirilmektedir.

Kardiyoloji pratiğinde anjiyografi türleri, yalnızca kalp damarlarını değil; beyin, böbrek ve akciğer damarlarını da kapsar. Koroner anjiyografikalp damar hastalıklarının değerlendirilmesinde en sık kullanılan yöntemdir. Bu sayede tıkanıklıkların yeri ve derecesi milimetrik hassasiyetle belirlenmektedir.

Anjiyografi türleri, aynı zamanda tedavi sürecinin de temelini oluşturur. Gerekli görüldüğünde, aynı seansta stent yerleştirilmesi veya damar genişletme işlemi uygulanmaktadır. Böylece tanı ve tedavi birlikte tamamlanarak zaman kaybı önlenmiş olmaktadır.

Anjiyografi Türleri ve Özellikleri

Günümüzde uygulanan anjiyografi türleri, teknolojik gelişmelerle birlikte hastaya özel çözümler sunmaktadır.

  • Klasik Kateter Anjiyografi, en köklü ve güvenilir yöntemdir. Kasık veya el bileği damarından ince bir kateter yerleştirilmektedir. Damar içi kontrast maddeyle tıkanıklıklar detaylı biçimde görüntülenmektedir. Bu yöntem aynı zamanda tedaviye olanak tanıdığı için kardiyologlar tarafından “altın standart” olarak kabul edilmektedir.
  • Koroner BT Anjiyografi, radyolojik olarak damar yapısının non-invaziv biçimde incelendiği modern bir tekniktir. Kol damarından kontrast madde verilerek birkaç dakika içinde sonuç alınır.
  • MR Anjiyografi ise iyonize radyasyon kullanılmadan üç boyutlu damar görüntülemesi sağlar. Bu yöntem özellikle genç veya radyasyona hassas bireylerde tercih edilmektedir.

Ek olarak Beyin, Periferik, Renal ve Pulmoner anjiyografiler; sırasıyla beyin, bacak, böbrek ve akciğer damarlarının değerlendirilmesi amacıyla uygulanır. Her biri farklı klinik sorulara yanıt veren özel tanı yöntemleridir.

Anjiyografi Türleri Arasındaki Farklar Nelerdir?

Her Türün Avantajları, Riskleri ve Uygunluk Durumu Nelerdir?

Anjiyografi türleri arasında seçim yapılırken kardiyologlar, hastanın tıbbi öyküsü, böbrek fonksiyonu ve alerji riskini dikkate alır.

  • MR Anjiyografi, radyasyon içermemesi nedeniyle uzun dönem takiplerde güvenle tercih edilmektedir. Ancak kalp pili veya metal implant bulunan hastalar için uygun değildir.
  • Klasik Kateter Anjiyografi, aynı anda hem tanı hem tedavi imkânı sunar. Bu nedenle akut kalp krizi vakalarında en hızlı ve etkili seçenektir. Yine de invaziv bir işlem olması nedeniyle kanama, pıhtı veya damar yaralanması gibi riskler taşır.
  • BT Anjiyografi, konforlu ve hızlı olmasıyla öne çıkar. Ancak kalp ritmi düzensiz olan hastalarda görüntü kalitesi azalmaktadır.

Hangi yöntemin seçileceğine, hasta özelinde yapılan kardiyolojik değerlendirme sonucunda karar verilmektedir. Böylece en doğru tanı en düşük riskle belirlenmektedir.

Teknolojik gelişmeler sayesinde Anjiyografi Türleri giderek daha hassas sonuçlar vermektedir. Dolayısıyla, erken teşhis ve hızlı müdahale şansı artmaktadır. Her türün kendine özgü avantajları ve riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalar işlem öncesi kardiyologlarıyla detaylı görüşmelidir. Anjiyografi türleri hakkında bilinçli olmak hasta güvenliği açısından önemlidir.

Sık Sorulan Sorular

Anjiyografi, damar içine kontrast madde verilerek kalp ve damarların görüntülenmesini sağlayan bir tanı yöntemidir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı,çarpıntı gibi şikayetlerde ve kalp krizi durumlarında uygulanır. Hem teşhis hem de tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

Başlıca anjiyografi türleri şunlardır: Klasik (Kateter) Anjiyografi, BT (Bilgisayarlı Tomografi) Anjiyografi, MR (Manyetik Rezonans) Anjiyografi. Ayrıca beyin, periferik, pulmoner ve renal anjiyografi gibi özel türler de bulunmaktadır.

BT anjiyografi, kol damarından kontrast madde verilerek yapılan non-invaziv bir yöntemdir. Klasik anjiyografi ise kasık veya bilek bölgesinden kateter yerleştirilerek yapılan invaziv bir işlemdir. BT anjiyografi daha hızlı ve konforludur, hastanede yatış gerektirmez.

MR anjiyografi radyasyon içermediği için güvenlidir ve özellikle genç hastalarda tercih edilir. Ancak kalp pili veya metal protez taşıyanlarda kullanılamaz. Klostrofobisi olanlar ve hamileler için uygun değildir. Kontrast maddesi diğer yöntemlere göre daha az alerjik reaksiyon riski taşır.

Klasik anjiyografi, kalp damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde altın standarttır. BT anjiyografi, yaşlı veya kronik hastalarda tercih edilir. MR anjiyografi, radyasyon endişesi olan ve sık takip gerektiren durumlarda kullanılır. Uygun türün seçimi, hastanın klinik durumuna göre kardiyoloji uzmanı tarafından belirlenir.

Hastalıklar, Tedavi ve Tanı için İletişime Geçiniz. İletişim

Bizi Arayın

Randevu Al

WhatsApp

Randevu Al