Doç. Dr. Kahraman Coşansu
Kararsız Angina: Nedir, Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

Kararsız Angina: Nedir, Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

Kararsız angina, genellikle dinlenirken aniden göğüs ağrısı yapar ve acil müdahale ister. Bu durumu tehlikeli yapan, kalp krizi riskinin yüksek olmasıdır. Sağlık uzmanları, kararsız anginayı her zaman acil durum olarak değerlendirir. Çünkü kardiyovasküler hastalıklar dünya genelinde önde gelen ölüm nedenidir. İskemik kalp hastalığı, bu ölümlerin %50’sini oluşturur.

Kararsız angina, akut koroner sendrom türlerinden biridir. Genellikle 20 dakikadan uzun süren istirahat anginası olarak kendini gösterir. Bu durum, angina pektoris hastalığının bir alt türüdür. Damarların daralması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, kararsız angina tanısı alan hastaların önemli kısmı, belli bir süre sonra kalp krizi geçirir. Bu nedenle bu makalede kararsız angina hakkında detaylı bilgi vereceğiz. Belirtilerini tanıtacağız ve etkili tedavi yöntemlerini açıklayacağız.

Kararsız Angina Nedir?

Kararsız angina, stabil anjinadan riskli, miyokard enfarktüsünden daha az risklidir. Tıp literatüründe "infarktüs öncesi angina", "akut koroner yetersizliği" ve "şiddetlenen angina" olarak adlandırılır.

Amerikan Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü (NHLBI) kararsız anginayı üç şekilde tarif etmiştir: İstirahatte gelen ve 20 dakikayı aşan göğüs ağrısı, iki aydan daha kısa süredir var olan ve şiddetli seyreden anjina veya son iki ay içinde karakterini değiştirerek şiddetlenen anjina. Ayrıca, varyant anjina, Q'süz miyokard infarktüsü ve akut miyokard infarktüsü sonrası görülen anjina tabloları da bu spektruma dahildir.

Kararsız anginanın gelişiminde beş temel mekanizma rol oynar:

  • Plak rüptürü ve tıkayıcı olmayan trombüs oluşumu
  • Koroner spazm gibi dinamik obstrüksiyonlar
  • Progresif mekanik obstrüksiyon
  • İnflamasyon/enfeksiyon
  • Sekonder nedenler

Sekonder kararsız angina, vücudun oksijen ihtiyacını artıran ateş, taşikardi, anemi, hipertansiyon veya aritmi gibi durumlarda ortaya çıkar. Angina pektoris göğüs bölgesinde derin bir ağırlık hissi veya baskı şeklinde kendini gösterir ve dinlenme veya nitrat kullanımıyla genellikle 5-25 dakika içinde geçer. Kararsız angina, beklenmedik zamanlarda ve istirahat halindeyken de semptom gösterir.

Kararsız Angina: Nedir, Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

Kararsız Angina: Belirtiler ve Tanı Süreci

Göğüs ağrısı, kararsız anginanın en belirgin işaretidir. Kişiler bu ağrıyı genellikle göğüste baskı, sıkışma, yanma veya ağırlık hissi olarak tarif eder. Ağrı çoğu zaman kol, omuz, boyun, çene ve sırta doğru yayılmaktadır. Hastalar nefes darlığı, terleme, baş dönmesi, mide bulantısı ve tükenmişlik hissi yaşayabilmektedir.

Kararsız anginayı stabil formundan ayıran özellik, ağrının dinlenme halindeyken oluşması, 20 dakikadan uzun sürmesi veya son zamanlarda başlayıp giderek şiddetlenmesidir. Kadınlarda belirtiler erkeklerden farklı olabilmektedir. Kadınlar göğüs ağrısı yerine boyun, çene veya sırtta rahatsızlık, mide ağrısı ve nefes darlığı yaşayabilirler.Tanı sürecinde ilk adım hastanın hikayesinin alınması ve risk faktörlerinin değerlendirilmesidir. Akut koroner sendrom şüphesi olan hastalarda EKG, ekokardiyogram, stres testi ve kan testleri uygulanır. Özellikle kalbe özgü belirteçler olan troponin, CK-MB ve miyoglobin düzeyleri kalp kası hasarını göstermek için ölçülmektedir. Angina pektoris tanısında koroner anjiyografi, çok kesitli BT anjiyografi ve nükleer görüntüleme gibi ileri tetkikler kullanılmaktadır. Dinlenmekle geçmeyen ve 15 dakikadan uzun süren göğüs ağrısı durumunda acil tıbbi yardım alınmalıdır.

Tedavi Yöntemleri ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Kararsız angina tedavisinin temel amacı, akut koroner lezyonu stabilize ederek dengeli hale getirmek ve tehlike yaratma potansiyelini azaltmaktır. Antitrombotik tedavi ile tromboz riskini azaltmak, endojen fibrinoliz ile mevcut trombüsü çözmek hedeflenmektedir. Aspirin hem erken hem de geç dönem kardiyak olayları dramatik olarak azaltması nedeniyle primer tedavide kullanılmaktadır. Ölüm ve miyokard infarktüsü riskini %50 oranında azalttığı gösterilmiştir.

Antiiskemik tedavi kapsamında beta-blokerler, nitratlar ve kalsiyum antagonistleri kullanılmaktadır. Beta-blokerler miyokard oksijen tüketimini azaltarak iskemiyi önler ve infarktüs gelişimini %13 oranında azaltır. Nitratlar ise venleri genişleterek (venödilatasyonla) miyokard ön yükünü düşürür. Statinler akut dönemde aterom plağını kararlı hale getirmede önemli rol oynar.

Optimal medikal tedaviyle semptomlu kişilerde koroner anjiyografi sonrası yüksek riskli anatomi saptandığında, Perkütan koroner girişim veya koroner baypas cerrahisi düşünülmelidir. Cerrahi tedavi sonrası hastaların %80-90'ı semptomsuz hale gelmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri kapsamında ise düşük sodyumlu diyet, sağlıklı yağlar, lifli gıdalar, bol sebze-meyve tüketimi önerilmektedir. Ayrıca, düzenli fiziksel aktivite vücudu kalp hastalıklarına karşı korumakta ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır. Sigaranın bırakılması da kardiyovasküler riski hızla düşürmektedir.Kararsız angina, Kalp krizi riskini artıran, ciddi ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Bu rahatsızlık, genellikle dinlenme halindeyken ortaya çıkan ve 20 dakikadan uzun süren göğüs ağrısıyla kendini gösterir. Dolayısıyla, bu belirtileri yaşayan kişiler vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Erken teşhis ve tedavi, kalp krizi riskini azaltır ve hayat kurtarabilmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Kararsız angina, dinlenme halindeyken bile ortaya çıkabilen, 20 dakikadan uzun süren veya son zamanlarda başlayıp giderek şiddetlenen göğüs ağrısıdır. Normal anginadan farklı olarak, beklenmedik zamanlarda oluşur ve kalp krizi riskini artırır.

En belirgin belirti göğüste baskı, sıkışma veya ağırlık hissidir. Ayrıca nefes darlığı, terleme, baş dönmesi ve mide bulantısı görülebilmektedir. Ağrı genellikle kol, omuz, boyun ve sırta yayılmaktadır.

Teşhis için hastanın hikayesi alınır, risk faktörleri değerlendirilmektedir. EKG, ekokardiyogram, stres testi gibi tetkikler yapılmaktadır. Ayrıca, troponin gibi kalbe özgü belirteçlerin kan düzeyleri ölçülmektedir.

Tedavide aspirin, beta-blokerler ve nitratlar gibi ilaçlar kullanılır. Gerektiğinde koroner anjiyografi, perkutan koroner girişim veya baypas cerrahisi uygulanabilir. Ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir.

Düşük sodyumlu diyet uygulamak, sağlıklı yağlar ve lifli gıdalar tüketmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve sigarayı bırakmak riski azaltmada etkilidir. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak da önemlidir.

Hastalıklar, Tedavi ve Tanı için İletişime Geçiniz. İletişim

Bizi Arayın

Randevu Al

WhatsApp

Randevu Al